Disleksi Nedir?

Disleksi genellikle ilkokul başlangıcı itibariyle fark edilen özel öğrenme güçlüğüdür. Özel öğrenme güçlüğü sözlü iletişim kurmada ve konuşulanları anlamada zorluk yaşanan güçlüklerdir. Özgül öğrenme güçlüğü olan kişiler matematiksel hesaplamaları yapma, dinleme, okuma, yazma gibi akademik becerilerle ilgili yaşanan zorluklardır. Bu akademik beceriler bütün uygun müdahalelere rağmen yaşanan problemlerdir. Özel öğrenme güçlüğü kendi arasında gruplara ayrılır. Bunlar; okuma bozukluğu (disleksi), yazılı anlatım bozukluğu( disgrafi), matematik bozukluğu (diskalkuli) şeklindedir.

Disleksinin belirtileri aile tarafından fark edilmeyebilir. Disleksinin ilk belirtisi gecikmiş konuşma şeklindedir. Bu durum aile tarafından önemsenmeyip geçiştirilmektedir. Genellikle disleksik bireylerde ortak özellik olarak okuma yazma becerisini öğrenmekte güçlük çekme, harflerin ismini hatırlamakta zorluk yaşama, uzun kelimeleri okurken bocalama, sürekli kullanılan kelimeleri hiç okuyamama gibi belirti göstermektedir. Disleksi yaşam boyu süren nörogelişimsel ve genetik temelli bir bozukluktur. Disleksik bireyler okul öncesi dönemde belirti gösterseler bile çoğunluk olarak ilkokul döneminde fark edilir. Akademik başarıda gerileme ve uygun müdahale ortamına rağmen değişim olmamasından dolayı ilkokul öğretmeni tarafından fark edilir. Disleksi, ilkokul zamanında akademik becerileri kazanmada akranlarına kıyasla daha çok zorlanmalarına, önce – sonra gibi kavramları karıştırma,  sürekli yazım hatası yapma,  geç okuma, okurken kelimelerin yerlerini değiştirme, soyut kavramları anlamada zorluk çekmelerine sebep olmaktadır. Disleksik bireylerin bu problemlerle karşılaşması okul başarısını olumsuz etkilemektedir. Akademik başarısında gerileme olmasından dolayı öğrenme kapasitesi yetersiz şeklinde düşünülebilir. Fakat bu bireylerin öğrenme kapasitesi normal sadece öğrenmeye ulaşma yöntemlerinde zorluk yaşadıkları için istedikleri başarıya ulaşmakta güçlük çekmektedirler. Belirtilerin bir kısmının olması ise o kişinin disleksik birey olduğunu göstermez. Bireyde disleksi olması, o kişinin uzun zamandır yoğun bir çaba sarf etmesine rağmen okuduğunu aktaramamasına, duyduklarını anlamada zorluk yaşamasına sebep olmaktadır.

Disleksi de erken müdahale çok önemlidir.  Dislektik bireyler okuma yazmada güçlük çektiği zaman bu yaşamlarını sürdürmekte de zorlanmalarına sebep olacaktır.  Disleksi olan bireyler uygun müdahale programıyla beraber özel eğitim programına sahip bir öğretmen ve eş zamanlı bir terapist yardımıyla desteklenmektedir. Bütüncül hareket edilen bu süreçte aileye de fazlasıyla görev düşmektedir. Terapist ve öğretmenin takip ettiği uygulamaları paralel olarak evde de aile çocukla beraber uygulamalıdır. Aile çocuk için uygun ve destekleyici çevre oluşturmalıdır. Çocuğa cesaret vererek desteklemesi gerekmektedir. Öğretmeni ve terapisti ile sürekli iletişim içinde olmalıdır. Uzman eşliğinde çocuğun yaşına ve gelişimine uygun müdahale planı oluşturulmalıdır. Aile terapistin yardımıyla uygulayacağı planı çocuğun güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek hazırlamalıdır. Bu uygulamaların güçlü bir şekilde yürütülmesi çocuğun akademik başarısında ilerlemesine ve bir birey olarak yaşantısını sürdürmede olumlu etkisi olacaktır. Bu uygulanan müdahale programı sayesinde disleksik bireyin uyum sürecini, sosyalliğini, akademik başarısını, duygusal bağ kurmasını da olumlu yönde etkileyecektir. Doğru müdahale programı aile, terapist ve öğretmen ile ilerlemesi gereken bir süreçtir. Bu zaman diliminde terapist ya da öğretmen sorunun temelindeki farklılıkları düzeltmesi mümkün olmasa dahi gelişimini destekleyici uygun adımları belirleyerek çocuğun başarısının artmasını sağlayacaktır. Düzgün bir planla ilerlendiği zaman disleksi bireyler yaşam kalitesini arttıracak stratejileri uygulamakta da zorlanmayacaklardır.

Disleksik bireylerin tedavi sürecini ilerletirken alanında uzman kişilerle iletişime geçilmelidir. Tedavi sürecinin temeli eğitime bağlıdır. Bu sebeple disleksik çocuklar normal okuluna giderken eş zamanlı olarak terapisti ile görüşmeli ve özel eğitim okuluna da gitmelidir.  Disleksinin şiddetine göre tedavi süreci uzayabilir ya da kısa tutulabilir. Bunun için bireyi iyi tanımlayacak, kendini bu alanda geliştirmiş psikolog ile tedavinin gerçekleşmesi çocuğa pozitif yönde katkı sağlayacaktır.

WhatsApp WhatsApp