Depremin Yarattığı 4 Ruhsal Belirti

Deprem gibi travmalar sonucunda ortaya çıkan ruhsal belirtiler dört ana başlık altında toplanabilir:

1) Tekrar yaşantılama belirtileri

Kişinin depremle ilgili izlediği görüntüler, resimler, videolar sürekli gözünün önüne gelir, aklından bir türlü çıkmaz. Sürekli depremle ilgili düşünür, düşüncelerini deprem deneyiminden uzaklaştıramaz. Gece kabuslarında depremle ilgili olayları görür. Özellikle geçmişlerinde depremi bizzat deneyimlemiş olan kişiler veya deprem açısından yüksek riskli bölgelerde yaşayan kişiler sanki deprem oluyormuş gibi hissedip korkuya kapılabilirler.

2) Kaçınma belirtileri


Kişi depremle ilgili herhangi bir haber duymak, izlemek, görmekten kaçınır. Depremle ilgili konuşmak istemez. Deprem yokmuş, olmamış gibi davranabilir. Bu durumun depremi veya deprem mağdurlarını düşünmemekle, onlara üzülmemekle bir ilgisi yoktur. Kişi depremi düşündükçe ve konuştukça o kadar derin bir acı hissediyordur ki, bu acıdan kaçmak ister. Depremin kendi yaşadığı bölgede de olabileceği korkusu varsa binalara girmekten de kaçınabilir.

3) Düşüncelerde ve duygulanımda belirgin değişiklikler


Kişinin zihni adeta “sisli” gibidir; düşüncelerini belirli bir noktaya odaklamakta zorlanabilir. Zaman zaman birkaç dakika süren dalmaları olabilir. Zihni bomboşmuş veya tam tersi çok doluymuş gibi hissedebilir. Depremle ve deprem mağdurları ilgili süreğen ve rahatsızlık verici düşünceler zihnine üşüşebilir.

Kendisi, başkaları ve dünya ile ilgili olarak, sürekli ve abartılı olumsuz düşünceler ve beklentiler ortaya çıkabilir.varoluşsal sorgulamaları, başkalarını suçlamayı ve diğer insanlara karşı öfkeyi beraberinde getirebilir. Sonuçta kişi kendini insanlardan uzaklaştırabilir, kendi kabuğuna çekilebilir, insanlara yabancılaştığı hissine kapılabilir. Sosyal izolasyon travmadan iyileşmeyi geciktiren önemli bir risk etkenidir.


4) Aşırı uyarılmışlık belirtiler


Kişi kendisini her zaman olduğundan daha tahammülsüz ve öfkeli hissedebilir. Öfke çoğunlukla ikincil bir duygudur. Altta yatan birçok birikmiş duygunun kendini dışa vurma şeklidir. Özellikle üzüntü, çaresizlik, hayal kırıklığı, haksızlık, yetersizlik, değersizlik gibi duygular biriktikçe bir süre sonra öfke olarak patlar.

Bir diğer aşırı uyarılmışlık belirtisi sürekli tetikte olma halidir. Kişi her an kötü bir şey olacak, kötü bir haber alınacak gibi tetikte hisseder, bir türlü gevşeyemez. Ufak bir sese, dokunuşa, hisse yoğun bir irkilme tepkisi verebilir. Özellikle depremi andıran bir dış uyaran olduğunda (örneğin; sokaktan gürültülü bir kamyon geçmesi, camların sarsılmasına neden olan bir rüzgâr gibi) kişi sanki deprem oluyormuş gibi bir aşırı irkilme tepkileri verebilir.

💬 Yardım ister misiniz?
Merhaba, 👋
Yardımcı olmamızı ister misiniz?
Randevu Al